Bu kitabın ana ekseni; tarih boyunca insanlığın katettiği ve edeceği saadet yolu olarak tanımlanabilir. Bütün mahlûkatı yaratan Yüce Yaratıcı önce yaratarak, ardından insanlığa ubudiyette mükemmel insanın örneğini teşkil edecek peygamberlerini göndererek bu yolu açmış ve böylece insanoğluna hücceti tamamlamıştır. Hz. Muhammed'in (s.a.a) doğduğu günden başlayarak bu hakikate şahit olabilecek çok sayıda net belge ve örneği de gözler önüne sermiştir.
İnsanlığın kurtarıcısı olarak zuhur edeceği; İslâm dini öncesinin de semavi kitaplarında bildirilmiş olan Peygamber Efendimiz (s.a.a), peygamberliğinden önce de yaşadığı toplumda emin, güvenilir, vefakâr, dürüst, mert ve namuslu bir isim olarak tanınıyordu. Tam yerinde bir tabirle “Cahiliye Dönemi” olarak adlandırılan o yıllarda insanlar ona “Muhammedü’l-Emin” diyorlardı ki sırf bu bile öyle bir toplumda Peygamberimizin (s.a.a) ne kadar seçkin ve değerli bir konuma sahip olduğunu anlatmaya yeter. Nitekim peygamberlikle görevlendirildiğinde “Ben, güzel ahlakı tamamlayıp kemale erdirmek için gönderildim.” buyuracaktır.