Molla Sadrâ bir ârif, bir müfessir, bir filozof ve bir kelâmcı olarak Kur’ân’ı diğer müfessirlere göre biraz farklı okumuştur. O, Allah’ın kelâmını çeşitli yönlerden incelemeye çalışmıştır. Molla Sadrâ’nın tefsîr metodunu ele alışımızın da bir takım sebepleri vardır. O’nun sahip olduğu aklî, naklî ve irfânî birikimlerinden kaynaklanan Kur’ân yorumu, diğer müfessirlerden bir takım farklılıklar arz ettiği için önemli görünmektedir. Çünkü toplumsal hayattan tamamen uzaklaşarak uzun bir süre tefekküre dalması ve manevî âleme yönelmesi, döneminde yaşayan filozof ve ariflerin, mensûb oldukları dinin kutsal kitabına nasıl baktıkları, onun anlaşılması ve yorumlanması husûsunda ne tür yöntemler uyguladıkları gibi husûsları açığa çıkarmak önemli olmalıdır.
Elinizdeki bu çalışmanın giriş bölümünde, araştırmanın amaç ve metodunu açıkladıktan sonra Molla Sadrâ’nın ilmî kişiliğini sağlıklı bir şekilde ortaya koymak için önce onun yaşadığı siyasî, içtimaî, ekonomik, ilmî ve dinî çevre hakkında kısaca bilgi verdik. Birinci bölümde, hayatı, mezhebi, eserleri, vefatı, etkilendiği kişiler, ekoller ve etkileri ile hakkında yapılan eleştirilere değindik. İkinci bölümde, eserin tanıtımı yanında Kur’ân Tarihi ve İlimleri, rivayet ve dirayet açısından özelliklerine yer verdik. Bu bölümde yer alan konular, birbirlerine yakın ve birbirleriyle ilişkili olduğundan mantıken bir bütünlük olması için onları ayrı ayrı bölümler halinde değil, bir bölüm içinde işlemeyi uygun gördük. Dolayısıyla bu tutumumuzun bir kusur olarak görülmemesini ümit ediyoruz. Üçüncü bölümde; tefsîri tasavvufî, kelâmî ve felsefî özellikleri açısından ele aldık. Bu disiplinlere ait kavramları ve konuları, izah etmiş olduğu âyetler çerçevesinde incelemeye tabi tuttuk. Ayrıca burada, âyetleri yorumlarken eleştirdiği kişi ve ekollerden bahsettik. Sonuç kısmında, vardığımız neticeleri belirtmeye çalıştık.