İmam Hasan Askeri'nin Tefsir ilmi öğrettiği Ebu Yakup ve Ebu’l Hasan şöyle diyorlar: "İmam kendisini ziyarete gittiğimizde babalarımıza şöyle dedi: “Bu iki oğlunuzu benim yanımda bırakın, ben kendilerine ilim öğreteceğim ve Allah öğreteceğim ilim vasıtasıyla onlara üstünlük ve makam verecektir."
İmam şöyle dedi: “Bana çok geniş faziletler verilmiştir ve ben de birçok hayırı toplamış bir araya getirmişim ama bunlarla birlikte size öğreteceğim bu Kur’an ilmi çok küçük bir zerredir.
Allah şöyle buyuruyor:
“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Lokman / 27)
İmam Hasan Askeri şöyle dedi: “Allah'ın tükenmeyen sözleri biziz (Ehl-i Beyt). Bu sözler, bizim ilmimizin sözleridir! Bizim yüceliğimizin bütünü idrak edilmez ve anlatmakla tarif edilemez!”
“Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed şöyle dedi:
“Kur’an’a sarılmanız sizlere farz kılınmıştır. Çünkü O, emsali olmayan bir şifa ve mübarek bir ilaçtır, kendisine sarılanı korur ve kendisine itaat edeni kurtarır. Kur’an’ın hiçbir yerinde eğrilik yoktur, dosdoğrudur. Onun hidayet nuru asla sönmez, parlaklığı her tarafı sarıp kuşatmıştır, mucizeleri bitip tükenmez ve okuyanlarının çok fazla olması kendisini eskitip değerden düşürmez.